Yine çalar saate gerek duymadan uyanan bir çift kahve renkli güne göz merhaba dedi ve koşarak yürüyüşe gitti. Saatlerce yürüdüğünü yorulana dek anlamamıştı. Çünkü hayattan kaçmak için yürümesi gerekti. Zamanın görüntüleri için ise müzik. Eve gelip aynaya baktığında dağılmış uzun siyah saçlar ve yorulmuş ama cesur gözleriyle karşı karşıya ve özgürlük nedir? Nasıl mümkün diye sordu?
Dişlerini fırçaladı ve kedisine hoşçakal diyerek çıktı. Aslı kedisine çok değer verir ve ona bir insanmış gibi davranışlardı.
Gayet enerjik ve sevimli bir ses tonu ile telefondaki motor sahibine
"Kahve geldim. En köşede sizi bekliyorum Koray bey" dedi aslı.
"Şuan trafikteyim çok konuşayım ama beş dakika orada bulun." dedi Koray.
"Alo.. Anlayamıyorum. Trafik mi?"
"Telefon kaskın içinde çok konuşamam. Beş dakika diyorum."
Dıııııııııııd dıııııııd... Evet telefon kapanmıştı. Aslı tam olarak konuşamadı ama bekledi.
Ve beş dakika sonra karşılaşma oldu. Koray içeri girdi ve elinde soğuk kahvesi ile kendisini bekleyen Aslı'ya "merhaba" dedi. "Motor dışarıda görmek ister misiniz? Elindeki kahveden henüz bir yudum bile almamıştı ki dışarı çıktılar ve Aslı motor gruplarına resmi aşık oldu. "Adı JOKER "dedi Koray motor için. "Binmek ister misin?" diye sordu.
Aslı heycanlı bi şekilde "Hayır daha önce hiç sürmedim. Ve bilmiyorum. Kötü zamanlar geçiriyorum ve motor bilgileri iyi gelir diye düşündüm. Kıyafetim de çok uygun değil gibi. Ayrıca motoru alırsam birde hocayı bulmam gerekecek." Dedi
Koray "Kıyafetin uygun çantanı tutabilirim ve ben yardımcı olacağım bence bir defa binmeli. Motoru hissetmenin "dedi ve şöyle tanımlıyor: Aslıya binmesi için yardım etti. Sol ayağı ile binmesinin dengeye gelince pedalı kaldırması gerektiğini söyledi. Motoru çalıştırırken ortaya çıkan o piyasada hissini aslıyı jokere aşık ettitti
Tam bu sırada Koray " Sence ben kaç yaşındayımdır? "
Aslı" Yirmibes"
Koray" Tam isabet. Ayrıca odioloğum ben. "
Aslı " O harika! Odyolog demek. Bende mühendisim.Çevre mühendisi"
Koray "Sanırım gönder yırmbeşli yaşlarında olmalısın." Dedi ve Aslı çok içten ama çok isteyerek bir kahkaha patlattı.
" Cidden öyle mi düşündüm. Bunu bir iltifat sayarım. Teşekkürler. " Dedi. Bunun üzerine iki kaç saniyelik sessizlikten sonra;
"Tamam Koray bey ben bi düşüneyim. Sizi ararım." dedi ve unutulan kahvesini de alarak oradan uzaklaş. Gece boyu düşünüldü Aslı. Koray çantasından önce elinden tutmuştu. Kokusunu hissedecek kadar yakınlaşmış ve motora binmesi için komutlar emri. Aslı içinden" Neden sonrasında bi kahve teklifi yapmadım ki. Çok kabayım sanırım? " Diye düşündüm.
Aslında düşünecek çok şey vardı. Zihnindeki tıkanmayı bastırmak ve o çığlıkları duymak için müzik dinliyordu. Her yerde yürüyüşte uyurken ve diş fırçalarken yemek yaparken hep müzik.
Ve hayatı ortak olan birisi tarafından zombiye dönüştürülmüştü. Hayata uyum sağlama zamanı alacaktı. Hayatının otuzbeş yılını geride bırakan Aslı her ne kadar okulda oldukça küçük gösterse de hayatı meşakkatli işlerden geçmekteydi.
Durdu ve Koray,
"Merhaba Koray bey. Motorunuzu almaya karar verdim. Yarın ilandan kaldırmanız için depozitonuzu gönderiyorum.Ayrıca size bir kahve tekliflerinde bulunuyordum."
Ve bilmeden yeni hayatına ilk adımı atmıştı. Ve o sırada bir mesaj
"Tamam satışı ne zaman gerçekleştiririz? Kahve içinse ben Americano severim. Kahve borcunu ödemeyi istediğinde aklında olur."
Aslı mesajı okunca yine kahkaha attı ve sabah olması için uyumayı tercih etti. Anlaşılan o ki Joker'in sahibi Joker'den kurtulmaya niyetliydi.
Ve Aslı ona ROMEO ismini verecekti. Çünkü hahatında bir kahramana ihtiyacı vardı.
Sabah olduğunda en güzel şekilde güne başladı.Erkenden yürüyüşe gitti kedisini kucaklayıp sevdi ve hatta öptü. Daha sonra hızlı bir şekilde Koray ile anlaştığı notere doğru yola çıktı.Yol uzundu ama Aslı hız tutkunuydu. Patlak hoparlöründen çıkan cızırtıya dayanamadı ve bir tekme salladı arabanın kapısına."Bozulacaksan tam bozulan kahrolası hoparlör. "
Olmadı. Ve hoparlör cızırtıya devam etti. Aslı'da yollara. Çünkü Aslı başka bir şehirde yaşıyordu ve noter randevusuna yetişmeliydi. Noterin kapısında buluşması gereken ikili Motorsiklet bayisinde buluşmuşlardı çünkü Koray motoru temzilerken ayaklığını sökmüş ve geri takamamışlardı. Koray motoru servise getirmişti. Aslı'nın JOKERİ ikinci defa görüşü idi. Pırıl pırıl parlıyordu ve tüm güzelliği ile tekerleri benim Hızıma tutsak olacaksın diye bağırıyordu.
Motoru bırakıp Koray'ı alıp notere gittiler.
Satış gerçekleşti ve artık Aslı'nın kahramanı vardı. ROMEO.
Ve o sırada Koray aslında motordan vazgeçemediğini babasının ısrarı ile sattığını ve bi süre boyunca kendinde daha kalabilse Aslı'ya kendisine motor sürmeyi öğretebileceği fikrini sundu. Açıkcası bu fikir Aslı'nın çok hoşuna gitti. Çünkü motor sürüp özgürlüğe uçmak istediği tek şeydi. Anlaştılar ve ilk ders için sözleştiler.
Aslı ayrılırken Koray'a "Desene Joker ikimizin motoru oldu. Senle benim yani bizim." Dedi ve gülüştüler. Bu fikir hoşlarına gitmişti.
Koray yirmibeş yaşında hayatta sadece mutlu olmak isteyen günde on fincan kahve içen çok sevimli büyük ve yeşil gözleri olan saçları kumral uzun boylu ve yeterince hoş bi gençti. Bol giymeyi seviyordu. Ve ayakkabı seçimleri çok güzeldi.
Ve ilk ders zamanı gelmişti. Hava o kadar sıcaktı ve aylardan Ağustos ve tam öğle zamanıydı. Kask takmak biraz Aslı'yı zorlasada ,Koray ekipmansız çalıştırmayı kabul etmediğinden kask eldiven koruyucu diğerlerini takmak zorundaydı. Ve ilk ders dengedr durmak ve ilk kalkışı yapmak. İşte bu hiç kolay olmayacaktı ve nitekimde öyle oldu. İlk ders için heyecanla beklese de Aslı pek başarılı olamamıştı çünkü sıcaktan bunalmış ve adapte olamamıştı
"Koray neden bu kadar sıcak bir zamanı seçtin? Bayılmak üzereyim."diyerek Aslı hayıflandı Aslı.
" Çünkü hayatımda sen yoksun sadece. bi çok işim var. Ve sadece bu saatim boştu. "
" O zaman bu günlük bitsin. Dayanamıcam. "
ve kahve molasından sonra herkes eve dönmüştü.
Koray Aslı'nın bu kadar becerikli olmaması tahmin etmemişti ve teklif ettiğine pişman olmuştu ve geri dönüş yoktu çünkü JOKER'inden denemek gerekiyordu.
Joker ile geceleri hız yarışlarına katılan adrenalinin yolculuğunu yaşıyor. Hatta öyle ki ek iş olarak kuryelik yaptığı da oluyordu.Odyolog olarak kazandığı ücret hayat miktarı henüz değişmiyordu. Hastaneye motorla gidip geliyor ve kızlar bu olayın sıcaklığını buluyordu ama Koray bunun pek farkında değildi.
Bi gün ders sırasında "Aslı bu motor işlerini öğrenmeyi çok mu planlıyorsun?" Diye sordu
Aslı, evet anlamında başını salladı.
Ve Koray, "Bu kadar çok istiyorum. Benim mevcut olan çok şey istiyorum şeyler olmuyor." Ve Aslı bir an duraksadı ve "Bu ne benzerlik benimkide aynı bu durum hiç değişmedi" Dedi.
Ve o gün Aslı şey farklıydı Koray çok güzel durumdaydı. Hem de çok. Bi biçimlendirmek bu kokuyu keşfetmeliyim diye düşündüm.Ona sahilde dolaşma teklifi sunmak istedi.Fakat kahve ve motordan başka ortak noktalar yoktu. Oysa ne çok isterdi onla çelişkili ve o güzel gözlerine bakmayı.. Aslı için bu duygular çok garipti. Kapısı kapalı kalbi neden heycanlanıyordu? Aslı için aşk zor bi duyguydu. Evliliğinde çok hırpalanmış ve sevilmeyeceğine ikna edilmişti. Koray kendinden küçüktü ama etkileniyordu. Aşık değildi ama onla vakit geçirmek hoşuna gidiyordu.
Koray ise yaşının uygunluğu aşk hissini korumayan sadece sigarayı açmayı sürdürdü. Onunda kalbi kırılmıştı ama hayatın daha başındaydı. Hiç kimse hayatta kalamaz, kelimenin tam anlamıyla yaşamdan zevk alamazdı. İlla bazı şeyler eksikti ama eski yaşanan duygular kimi ne kadar etkiler önemli olan özellikler.
Korayın en yakın arkadaşı Ziya idi. Ve bu gece yarıştığı günlerdi. Aslı ile geçen başarısızlık bir dersten sonra Ziya'nın yanına gitti ve yarışmak için hazırlandılar. İkisininde aynı markaydı (CF250) Koray siyah Ziya turuncu motor ile pistteki yerlerini aldılar. Hava karanlık ve sessizdi. Ormanın derin ağaçlarında dallara konan baykuşlar hariç kimse yoktu. Jokeri'nin kahramanı Jokere hiç yenilgi yaşatmamıştı. Joker hep birinciydi.
Birazdan motordan çıkan egzos sesinden başka ses bulunamayacaktı. İşte vites bir ve kalkıştan sonra iki sonra üç ve gaz ve dört ve beş ve ikisinde gaz ellerinin içinde yok olacak kadar sıkıyor ve yollar arşınlayarak yarışıyorlar. En çok sevdikleri şeyleri özgürce hissetmek ve uçmak. Evet motor bir tutkudur. Tekerleri geri döndükçe özgürlüğe uçarsın. Virajlarda Sağ sola yatarak geçen herkesin önünü kesen orta teker sesi yayan bu ikililikten yarışın galibi JOKER oldu. Geceyi yaran motor sesi de azalarak durmuştu. Ziya akıllı tutuklandı. Kendini tehlikeye atmıyordu ama Koray ölümden korkmuyordu. Cesareti düzeni sağlanacak. Ama Ziya hayatını seviyordu... Olması gereken gibi hayat sevilmeliydi zaten.
Ertesi gün Koray ders için arkadaşı Ziya'yı getirmişti. Aslı'ya bu motor işlerini öğretmeye hevesli sıkılmaya başlanmamıştı.
O gün Aslı motorda dengede durmayı ve birinci viteste düdümdüz gitmeyi öğrenmişti. Çünkü Ziya çok iyi bir eğitmendi ve işin püf noktalarını nasıl anlatacağını biliyordu.
Ve bundan sonra artık dersler Ziya ile devam edecekti.
Ziya yoğun bi iş temposu olan, titiz ve ona hayat arkadaşı arayan, iyi kalpli bi astsubaydı ve işinin karşılığını veriyordu. Motor bilgisi de Koray'dan fazlaydı.
Aslı ders çalışmasının arabasıyla yürütülmesi ve bi. Gün Koray ile kahvaltıda buluştular. O gün Aslı çok mutluydu içinde bazı şeyler vardı ama ne olduğunu anlayamıyordu. Gözleri büyüyordu Koray'a bakıyordu. Ve parlıyordu. Koray şeyleri anlatıyor Aslı da sadece dinliyordu.
Diye, Koray'a "Eğer mühendis isterse ne iş yapmak isterdin?" diye sordu.
Aslı"Sokakta haber kovalayan bir muhabir olmayı çok kısıtlayabilir. Çok sevdiğim elimle mikrofonla sokakları dolaşıp gülülücük attı. "
Koray" gerçekten send o tip var. Yapardın. İstersen sana bi kanal açalım" diyerek gülüyortuler. O gün Koray Aslı'nın arabasının çok bakımsız olduğunu keşfettiğini ve ona eğer isterse arabasıyla ilgilenebileceğini, bu şekilde araba sürmesinin doğru olmadığını söyledi. Zaten Aslı arabayı çok hızlı sürüyor ve tehlikeli sürüşler yapılıyor. Ve Aslı bu teklifi kabul edip arabayı o gün Koray'a verdi.
Dersler ilerlerken iki gün Aslı aralığını kaybetti ve düştü. Motoruda düşürmüştü. Aynası kırılmış ve vites pedalı eğilmişti. Sevise gitmeliydi bu şekilde çalışamazlardı.
Tabiki servise götürme olayı Koraya harcandığı için motor hala Korayda kalıyordu ve aslında bu durum babasını çok rahatsız ediyordu.
'Oğlum. Sen bu motoru sattım dedin hala neden biniyorsun şu alete. Başka bir şeye binecek bir şey bulamıyor musun? Sahibine ver artık şunu. Motoru ver diyorum bide kalıcı olarak arabayı dilen. Gereksiz işlerde üzerine düşeni fazlasıyla yapıyorsunuz. Arabayı kullanan bakımını da yapsın. Bize ne !Hadi git sigara al gel de bi işe yara. "
"Ama baba arabası çok kötü durumda ve hiç farkında değil. Üstüne üstlük hız da yapıyor. Motor bükülebilir mi yetmezde kabul etti. Bunun karşılığında sadece yardımcı olmak istedim. Yanlız biri gibi duruyor. Ayrıca motor düştü baba.Yarın servise götürmem gerek sonra da vercem artık. Hakkısın.
"Tamam kardeşim
. Sanayide bildiklerimin var diye düşünmüştüm. Teşekkürler. Aslı çok iyi biri. İyilik yapmış olacağız. "
Ve ertesi gün oldu. Salı günüydü. Koray kasksız motora binmezdi. Kırmızı detaylı kaskını taktı ve motor servisine götürmek için yola çıktı. Aslında motorda durma arzası da vardı.
Tüm bu tehlikeleri göze alarak Aslı'nın düşürüp ayarları ile oynanan motora bindi ve yola koyuldu. Ve on dakika geçmemişti ki aralardan çıkan kendine çok güvenen doktor tarafından kullanılan son model parlement mavisi renginde arabayı gördü ve saniyeler içinde yaşanan kaçınılmaz son!
Motor kazası. Koray motordan fırladı arabanın üzerinden takla attı ve yere düştü. Ve en olmaması gereken bir da en olmaması gereken şey oldu. Koray hem çok kötü yaralandı. Araba ise baya zarar görmüş.
Koray olayının ilk sıcaklığı ile çıkmayı başarmış olsa da durum pek iyi değildi. Ve profesyonel doktor olan şoför arabayı önce alıp Koray'a hakaretler edip duruyordu. Ambulans geldi ve Koray yakın bir hızla götürüldü.Babası haklı çıkmıştı. Hemde çok.
Baba ve Anne ile çocuklar arasında görünmeyen parçaların bağları vardır. Ebevynlerin evlatları hakkında belirtileri vardır bu bir gerçektir. Kaza anında Korayın babası sanayide Aslı'nın arabası ile ilgilenmekteydi. Emekli polis olan Mehmet Bey olayını duymazdan gelip koştu.
Aslı ise yardım etmek ama hayatlarına dokunmasıyla kabusa çeviren aileden habersiz işinde oyalanmaktı. Ve o sırada Koray'dan mesaj geldi
"Kaza yaptım. Hemde çok kötü."
Aslı anlam veremedi önce ama "araba ile mi motorla" diye sordu
Koray "Motorla" diye cevap verdi. Aslı zaten varken bi kapı aralayan Koray'ı için olduğu yerden fırlayıp yola çıktı kendini Koray'ın yanında bulması üç saatini almıştı.Evet geldi ama durum pek içici değildi. Bi çok test ve müyeneden sonra Korayı dinlenmesi için eve gönderilen doktorlar ama Koray ilerde çok acı çekecekti.
Aslı ise Koray'ın adresini noter evrağından buldu ve evlerine çiçek gönderdi.
"Değerli GÜNEŞ ailenizin bilgisi olmadan hayatınızaarak sizi gereksiz işlerle meşgul ettiniz. Lütfen özrümü kabul edin. Geçmiş olsun. Çok üzgünüm. "
Koray bu çiçek olaydan hoşlanmıştı..Düşünülmek güzel histirdi. Ve Koray Aslı'nın kendisinde olan, bozulmaya başladığını hissetmeye başladı ve rahatsız olma ile keyif arasında sıkışıp kaldıkları vardı. Rahatsızlığın nedeni Aslı'nın ona ilgisi değil kimlikteki yaşıydı. Koray için Aslı çok büyüktü. Ayrıca Aslı bi ara hesabı sormuş ve Koray da söylemişti çünkü n edenin sorduğu hakkında o an çok düşünmemişti. Belki teşekkür hatıralarını almayı planlıyor ve onlara sordu diye düşündü ama öyle değildi. Aslı kokuyu yastığına sıkıyor ve onu koklayarak uyuyordu. Bu platonik aşkın ilk adımıydı. Aslı Koray'ın kimsenin yapmadığı jestleri yapıyordu. Hediyeler onun yanında yer alıyor gülücükler saçıyordu. En son hatıra JOKER anahtarıydı. Ve Koray bu hediyeyi çok beğenmişti.
Ancak Koray'ın bedeninde silinmez yaralar açan bu kaza, çoğu şeyi kapsayan ikinci olay boyunca devam eder.
Önceki adı JOKER olan motor için ROMEO olmak zordu. Ve bu bir başlangıçtı.
Aslı farklı açıkca ifade etmeyi yedi Koray ise gizli tutan içinde yaşadığı bildirildi. Aslı Koray'ın ellerine zarar verdiğini gördüğünde ona ilaçtan bi ilaç aldı aslında bu benim için önemsiyordu. Koray bunu bu şekilde anlamışmıydı.
Ağustos ayında tanıştığım Koray şu anda kazazede olarak evinde yatmaktaydı. Motor tamiri için beklemekte ve kazaya karışan aracın masrafları ödenecekti.
Aslı aynanın karşısına geçerken kendi suratına baktı. Bir ayda dört kilo sözü ve bu ilk suratına yansımıştı. Güzel kızdı Aslı. Yada tatlıydı daha çok. Dişleri düzgün ve temiz Elmacık kemikleri belirgindi.Saçları çok uzundu.Rüzgarda salındığında kokusu başdönüşdü.Çiçek kokarı hep. Severdi çiçek kokmayı. Acaba dedi bu dünya neden bana adaletli davranmıyor. Koray ile birbirine aşık olamazlardı. Dünya onlara bu şansı vermemişti. Bazı şeyleri kabullenmeli ve yollarını öyle devam ettirmeliydi. Hislerini Koraya söylediğinde arkadaşlığından bile kopardı Koray ve bunu hiç istemiyorum dedi.
Üzerlerine binen maddi yüklerin maaşı ile ödenebilecek hiçbir şey yoktu ve Aslı hem aynaya bakarken hemde bir şey düşündü.
Ek iş yapmalıyız. Ve bu fikri Koraya açmalıydı.
Koray stres yarattı ve bu nedenle kendini kötü hissetmeye başladı. Ama unuttuğu bir şey vardı motor sadece Aslı'nın veya Koray'ın değildi. Evet noter çıkışı öyle sözleşmişlerdi. "Joker ikimizin motoru."
Ve sahilde tavuk pilavı, kuryelik ve hatta korsan taksicilik bile geçti akıllarından. Koray Aslı'ya "Neden sen de çalışcaksın ki? bu benim hatam ve ben ödemeliyim ek iş yapacak birisi varsa o da benim" dedi.
Ama Aslı ah yüreği pırpır atarken sıcaklık mutluluk pırıltıları dağıtırken fırtınalar kopan Aslı
Hep Koray'ın yanında olmak ve güzel gözlerine bakmak istiyordu.
Ek işlerinde Ziya onları hiç yanlız bırakmadı. Ve sahilde tavuklu pilav çok iyi organize edilir. Bu işi tutmuştu. Her şey Aslı'nın istediği gibi devam ediyor. Her gün Koray'ı gülüyordu ve duyuyordu.
Koray, gözlerinin altında hüzün saklayan, bunun hıncını da ellerinden aldığı ve sigaraya her şeyden daha çok sarılan olduğuna karar verdi.
Aslı normal sigara kokusundan nefret ederdi ama Koray'ın sigarası onu hiç rahatsız etmiyordu. Hatta öyle ki içinden aynı sigardan içine bir nefes çekerek geçiyordu. Ama bunu hiç yapmayacaktı.
Ve Aslı birini çok özlemeye başlamıştı. Gamze'yi yani tek ve biricik arkadaşını. Uzun süredir görüşememişler.Halbuki beraberlik yemek bilgilerini ve yanında paylaşımlarını sıkılmadan vakit geçirmek tek kız arkadaşıydı.Gamze yakında evlenecek ve iri gözleri olan uzun boylu bir asalet abidesi kızdı.
Aslı'ya makyaj yapmayı öğretmiş beraber çok kaliteli filmler izlemişlerdi. Hatta öyle ki Aslı'nın dans tutkusu vardı ve çok severdi dans etmeyi başardı. Bunu sadece Gamze bilirdi. Ve birçok kez evi diskoya çevirip dans edilmişti.
Kendi müzik gürültüsü ile apartmana giriş yaparken hiç kimseyi korumaz ama aşağıda çalışma sesini almayı uyarmayı ihmal etmezlerdi. Gerçi bu uyarma fikri hep Aslı'ndandı.
"Gamze görüşelimmi seni çok kaybetmedim. Ve sana anlatmayı istediğim o kadar çok şey var ki. Dinleyebilecek mi yanlış emin değilim." Dedi aslı
Gamze ise tüm sevimliliğini takınıp "çayı koydum bile." Diye karşılık verdi.
Ve o gün yine makyajların yapılıp dansları yapıldı. Pek çok şey anlatıldı ve dinlenildi.Gamze çok kaliteli bir kişiye ait.
" Gamze biliyor musun insanların benim orada susunca sakat kaldıkları. Sanki sürekli konuşmam gerekmiş gibi para kazanıyor ve çabalıyorum. Ama bu çaba beni yoruyor. Sence ne yapmalıyım? " Dedi Aslı
" Hayır.Öyle bir çabaya girme. Seni sevenler senin susmayı bile güzel bulur . Buna inan. " Dedi Gamze
Ve Aslı artık Koray'ın yanında susacaktı. Susmak en güzeliydi aslında. Kalb derinlere inmeyi sever.
Aslı artık derinlerde barındırılıyordu. Ve Koray değişikliğinin ilk defa karşılıksız sevilmediğini tatmanın fena halde hiçbir şeyin olmaması durumunda.
Sadece Koray olduğu için sevilmek merak uyandırmıştı. Denemeden bilemezdi ve deneme cesaretini gösterip Aslı'ya motorda kullanmak için bi anahtar verdi. Kısa bir eklenmemişti. "Seni kurtarma. Denemeden bilemeyiz. "
Bu hediyesini teslim etmeden önce arabasına bırakmıştı. Aslı'nın arabası tamir edilmiş ve neredeyse baştan üretilmişti. Hatta Koray Aslı'nın müzik dinlemeyi farketmiş ve patlamış hoparlörü değiştirip arabasına müzik sistemi taktırmıştı. Bu durum Aslı'nın çok hoşuna gitti ve resmen gözleri parladı. Ve Koray'a onu kaçırıp uzak şehirlere gitmeyi teklif etti. Koray bu teklifi bir şartla kabul ederdi. Arabayı kendisi kullanırsa ve öylede oldu. Yollar ve ruha işlenen müzikler, başka diyarda insanlar içinde kaybolacakları bi şehre götürmüştü.
Ve Koray Aslı'nın ellerini tuttu. Kokuları bir araya getirildi. Koray'ın dudağından Aslı'ya bir zehir akıttı. Tatlı bir zehir. Akrep zehri gibi hemen öldüren ama kana işleyen iflah kesen bir zehir.
Aslı rüyadaydı. Ve bu rüyadan uyanmak en son isediği şey iradedir.
Aslı'nın en çok sevdiği şeyleri yapan Koray. Kumlarda dans ettiler ve ordan burdan konuştular.
Gözlerini kaçırmadan saatlece kontrol ettiler.
Günler geçmeyi çok sever. Hiç bir zaman yokki sabitlensin. Nitekim öyle oldu. Eylül gelmişti ve Aslı ROMEO'ya kavuşmuştu. Sonunda beraberlerdi. Bu sürede ehliyetini ve pratiğini halletmişti. Pratik konusunda Ziya kendi motorunu feda etmişti. İyi insan olmak böyle bir şeydi herhalde.
"Romeo ah biricik yoldaşım. Şimdi en ıssız yerlere sana sarılıp en derin virajları senle alacağım. Siyah kaskımla gecelerde kaybolacağım. Hoşgeldin hayatıma. "
Aslı Romeo için böyle hissediyordu.
Aslı değişiyordu. Kedisine sevgi göstermiyor ve ona hırçın anlatıyordu. Hatta öyle ki bazı zamanlar dışarı bırakılıyor ve kedinin şekli eve değişmiyordu. Kedisi için canını verirken neden değişim sergilemişti. Ona anlam veremiyordu. Kedisi Pıtır tüm sevecenliğiyle ayaklarına dolaşıyor ama Aslı onu itekliyor ve hatta susuz görmeyecek kadar onu umursamıyordu.
Ve herhangi bir şeyi düşünmeliyim bundan kurtulmalıyım. Romeo onu özgürlüğe alıştırmıştı. Kedi ise bağlıydı ve o şekilde hissinden kurtulmak istiyordu. Zaten Koray'ın yanına gitmesi üç gün gelmediği oluyor ve kedi yanlız kalıyor. Sahiplendirmek istedi ama kimseyi bulamayınca kediyi yerleştirdiği Pıtırı bir cami avlusuna bıraktı. Sanki cami en güvenli ve merhametli insanların geleceği yerdi ve gitti.
Aslı bir an için vicdanını kaybetmiş ve kendisini yedi tek canlıyı terketmişti. Aklında sadece Koray vardı. Romeo ile ona uçuyordu. Hava yağmurluydu ve bugün yağmurda ıslanacaklardı
ve bekleniyordu. Koyu yeşil tişörtlerin gözü ortaya çıkıyor ve her zamanki gibi en tarz dağılımları ile Aslı'ya gülümsüyordu. Yağmurda ıslandılar. Pizza yediler. Aslı pizzada mayonezi hiç sevmiyordu ama Kağan onun yerine mayonez ve keççap gezdiriyordu ve Aslı sevdiğinin hatrına yiyordu. Günler böyle olmasaydı gitti. Romeo hayatına aşk katmıştı Aslı'nın.
Aslı çocuklarına saplanan zehrin esiri olmuştu. Geçmişte bilinmeyen bi duygunun peşindeydi ve şimdi esir olmuştu ve esir olduğu duyguyu kovalıyordu. Korayı çok seviyordum. Onun yanında ölüme gitse canı yanmazdı sanki.
En sevdiği,saçlarını okşamasaydı korayın. Yumuşacık saçları arasında ellerini gezdirirken sordu,
"Jokeri mi çok sevdin Romeoyu mu Koray?"
"Ne fark eder ki ikisi de aynı motor değil mi?" Dedi gülerek Koray
"Hayır "desi Aslı
"Birisi beni sana verdi"
İki ay boyunca Koray ek iş olarak kurye olarak çalıştı Aslı da sahilde tavuk pilavı sattı ve maaşlarını da tamamlayacak şekilde parayı toplamışlardı.
Ödemeleri engellemedi. Bu iyiydi. Aslı Koray'ın yanında gerekçe yapıp gelecekti artık. Hem son zamanlarda Koray durgundu deli gibi sigara içiyordu. Konuşmuyor ve dinlemiyor güzel diyordu. Aslı hayaller kurarken her günü Koray için güzelleşirken Koray soğuyordu. Denemeden bilemeyeceğim özelliklerin gelişmiş ve bilmişti artık. Aslı'nın sevdiği kokuda sürmez olmuştu..
Aslı'nın telefonu çalıyordu. Arayan gamzeydi ve hemen telefonu açtı.
"Alo gamzecimmmm."
"Baktım geleceğin yok dedim. Nasılsın? "
" İyiyim.Hep aynı gamze. Çabalar içindeyim."
"Neyin çabasını veriyorsun yine sen?"
"Sevilmenin."
"Aslı sevilmek için çaba harcamamalısın. O çözülmeli olmalı. Çaba yorucudur ve bitince canın yanar. " Dedi gamze ve Aslı ağlamaya başladı.
"Tamam görüşürüz gamze. Kapatıyorum. Deneyeceğim. "
Ve iki gün boyunca gizlilik bozulmasıtacak parçalar vardı. Kollarında eriyip bittiği insan neredeydi.?Telefonlarına cevap veriyordu Koray. Aslı bekledi günlerce. Yürüdü .Saatlerce müzik dinledi. Dans etti. Ağladı. Bekledi bekledi. Bekledi...Mesaj yok. Arama yok. Ziyayı aradı ama ondan da faydalanması yoktu. Belliki Koray onu da Tembihlemişti. Sonra Koray'ın evindeki çiçek gönderdiğini hatırladı ve Aslı noter evrakından Koray'ın adresini buldu ve ona koştu. Evinin önünde bekledi önce. Daha sonra kapıyı çalar. Ve kapalı Korayın annesi açtı.
"Merhaba efendim ben Aslı. Korayın arkadaşı kendisine ulaşamıyor acaba iyimi ?
" Onu "
Aslı bu sonucu bekliyordu ama bu şekilde değildi. Koray'dan duymalıydı. Gözlerinde biriken yaşlar akıyor akıyor ve durmuyordu.
Elinde kalan tek varlığı Romeosuna bindi kaskını taktı ve gitti.
Yollar çok uzundu bitmek izleniyor. Bitsin diye gaza yüklendikçe yol uzuyordu sanki. Hayatta zombiye dönüşen kalbi artık nefes almıyordu. Onun nefesi Koray'dı. Gaz pedalı çok sertleşmediği sürece bozuldu ve Gidonu bariyerlerine koptu. Ve Aslı'nın bariyerlerine bölünerek ayrıştırıldı. Bu çok kısa sürmüştü. Ölümü onu acıtmamıştı. Ortadan yok olması istenmişti ve oda en çok istediği şeyi yapmaya çalışmıştı. Romeosu yanındaydı ama oda paramparçaydı. Ve ölüm en güzel şeydi. Vücuttaki tüm kan yola akmıştı. Artık elleri soğuktu tıpkı Pıtır'ın patileri gibi. Çabasız hayatı olmayan Aslı ölüm içinde çabalamıştı.
Hoşçakal Aslı.Başka evrende aynı yaşta olduğun Koray'ı bulan ümidiyle
Hoşçakal.